Günümüz trendleri bizi klasik çalışma sisteminden çok farklı yerlere götürüyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte artık satışlar, işe alımlar, lojistik süreçleri ve pazarlama gibi iş dünyasının her alanı dijital ortama taşınmış durumda. Bunun getirdiği avantajla birçok insan evinden ya da ofis dışında herhangi bir yerden çalışma imkanı bulabiliyor, bu da birçok kolaylığı beraberinde getirirken çalışma sistemlerini de değiştirmeye başladı bile.
Ülkemizde çok uzun zamandan beri yaygın olarak uygulanmasa da yurtdışında köklü bir geçmişe sahip olan yarı zamanlı çalışma ise aslında verimi ve makro açıdan bakılırsa istihdamı artırıcı bir çalışma şekli. Fakat ne yazık ki iş kanunu ve sosyal sigortalar yönetmeliklerinde pek fazla yer bulamayan yarı zamanlı çalışma ile ilgili hala pek çok soru işareti var. Biz bu soru işaretlerini tam çözmek üzereyken Genel Sağlık Sigortası kapsamında yapılan yeni düzenlemelerle sistem hem daha karmaşık hem de zor bir hal aldı. Bilindiği gibi genel olarak baktığımızda herkesin genel sağlık sigortası kapsamında olması olumlu bir gelişme gibi görünürken yarı zamanlı çalışanlar için ise birçok olumsuzluğu beraberinde getirdi.
Özellikle perakende sektörünün olmazsa olmazı yarı zamanlı çalışanlar, profil olarak uzun vadede elimizde tutamadığımız, dönüşüm oranı oldukça yüksek bir kitleyi oluşturuyor. Bu açığımızı kapatmak adına çeşitli derneklerle sürdürdüğümüz yetiştirme ve destek programları, ne yazık ki bu yeni düzenlemeyle birlikte bizi ileriye taşımaktan geri kaldı. Çünkü bu yeni düzenleme, 30 günden az prim ödemesi yapılan çalışanların kalan prim gün ödemelerini kendilerinin yapmasını öngörüyor. Yapılmadığı takdirde hem sağlık hizmetlerinden faydalanılamazken hem de SGK da borçlu konumuna düşüyorlar ve hatta bu durum haciz yolu ile tahsilata kadar varabiliyor.
Sosyal güvenlik politikalarının istihdamı destekleyici yönde olması gerekirken, halihazırda gelir seviyesi düşük bir kitleden ek prim ödemesi talep edilmesi belki de tüm çalışanların tam zamanlı çalışana dönüştürülmesinin zorunlu hale getirilmesi için uygulanıyor ancak bunun işveren açısından da değerlendiriliyor olması gerektiği kanaatindeyim.
Bu düzenleme ilk yürürlüğe girdiği zamanda en çok etkilenecek olan sektörün perakende olması kaçınılmazdı. Daha ilk dönemlerde çalışan kaybetmeye başlamıştık bile. Bu nedenle BMD ile yapmış olduğumuz ortak bir çalışma sonucunda birçok büyük markanın da altına imza attığı bir dilekçeyi bakanlığa göndererek kolaylaştırıcı bir düzenlemenin daha yapılması talebinde bulunmuştuk. Ancak ne yazık ki cevap dahi alamadık.
Sonuç olarak yeni bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı belli olmadığından firmalar farklı alternatifler geliştirmek zorunda. Ancak halihazırdaki kanun ve yönetmeliklerin esnek noktalarından faydalanarak yarı zamanlı çalışanlarınızı ek prim ödemekten kurtarmanız mümkün. Gizlilik nedeniyle açıklayamayacağım bu yöntemleri sosyal güvenlik danışmanlarınız aracılığıyla uygulayabilir ayrıca çalışanlarınızın bağlılığını artırmak dışında ek bazı faydalar da sağlayabilirsiniz.
Tüm yarı zamanlı personel çalıştıran şirketlerdeki meslektaşlarıma kolaylıklar dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder