Son zamanlarda biz insan kaynakları profesyonellerinin en çok gündeminde olan bir konu da Y kuşağını anlamak, ihtiyaçlarına karşılık verebilecek sistemler kurmak. Hay Group'un yaptığı araştırmaya göre 2009 yılında yüzde 37 olan Y kuşağının 2011 de işgücü içindeki oranı yüzde 50 ye çıkmış durumda. Bu jenerasyonun ortak özelliklerinden en belirgin olanları ise yüksek özgüven, yönetim ve karar mekanizması içinde yer alma isteği, işverenden yüksek beklentiler ve bağlılık oranlarının düşük olması. Daha iyi fırsatların sunulduğu başka bir işyerine çok fazla düşünmeden geçebiliyorlar.
İşverenin sunduğu ücret paketleri belli, belli bir notaya kadar esneklik sağlamak mümkün. Ancak tercihler artık ücretin yanında sunulan yan haklara göre değişiyor. Klasik olarak uygulanan servis, öğle yemeği, özel sağlık sigortası gibi yan hakların dışında artık farklı beklentiler de göze çarpıyor. Bu nedenle Mercer'in Avrupa'da yaptığı esnek yan haklar araştırmasında birçok şirketin bu uygulamayı aktif olarak kullandığı, kalan kısmın hemen hemen tamamının ise esnek yan haklar sistemine geçmeyi planladığı göze çarpıyor.
Peki beklentiler neler? Yeni dönemde bütçemizi planlarken yan haklar dağılımını bu yeni trendlere göre nasıl belirleyeceğiz?
3000e yakın katılımcının verdiği yanıtlara göre beklentinin büyük bir yüzdesini istenilen alanda kurs imkanı oluşturmuş. Tabi bu kurslar da düşündüğümüzden oldukça farklı. Daha çok fotoğrafçılık, dalış, drama, tiyatro kursları, spor eğitimleri gibi hobi alanlarını kapsayan seçenekleri tercih ediyorlar. Bu da yeni kuşağın iş dışındaki kişisel ve sosyal gelişimine çok daha fazla önem verdiğini gösteriyor.
Kursları birbirine yakın oranlarda araba ya da benzin ve esnek çalışma saatleri ile istenilen yerde çalışma imkanı takip ediyor. Yeni kuşak tüm alanlarda esneklik talep ediyor ve görüşleri işlerin zamanında ve tam olarak bitirilmesi koşulunun gerçekleşmesi halinde kendilerinin kısıtlanmasının anlamsız olduğu yönünde. Bakış açımızı biraz değiştirirsek ve beklentimizin çalışanlardan en yüksek verimi almak olduğunu düşünürsek pek de mantıksız görünmüyor. Sonuçta herkesin verimli olduğu saatler gün içinde farklı olabiliyor ve sabah saatlerinde yüksek verimle çalışan oranının düşündüğümüzden çok daha az olduğunu artık biliyoruz.
Araştırmada yüzde 10 luk bir kısmın ise akıllı telefon, tablet bilgisayar ve internet talep ettiği görülüyor. Bu da yeni neslin teknolojiye olan düşkünlüğünü bir kez daha ortaya koyuyor. Tüm şirketler artık sosyal medya üzerinden ilerleme stratejisi uygularken, çalışanlarımızın facebook, twitter gibi sosyal mecralarda gezinmesini engelleyen internet filtreleri uygulamak da aslında oldukça büyük bir tezat. İsteyen herkes bir şekilde siz isteseniz de istemeseniz de bu sitelerde geziniyor. Neden onlara 'kafa dağıtmaları' için uygun ortamı tanıyarak bağlılıklarını artırmayı denemiyoruz ki?
Şirket içinde farklı kulüpler kurmak ya da sosyal dayanışmayı teşvik eden projelerde çalışanlarla birlikte yer almak da şirket içindeki yakınlaşmayı ve takım çalışmasını artıracak aktivitelerden olabilir. Tabi Y kuşağını düşünürken orta yaşlı çalışanların beklentilerini de göz ardı etmemek gerek. Emekliliğe daha yakın olanlar ise sağlık ve esnek çalışma imkanları gibi yan hakları tercih ediyorlar. Talepler bireysel olarak bu kadar değişirken artık esnek yan haklar sunan sistemlere geçmenin zamanı sizce de gelmedi mi?
Gelişim ve değişimleri hep birlikte kolaylıkla yönetebiliyor olmak dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder